KGF Nedir?

KGF (Kredi Garanti Fonu), 24 yıllık bir geçmişi olan bir fondur. Bu fon, 14 Temmuz 1993'de kurularak ve kuruluş aşamasının tamamlanmasıyla birlikte 1994'de ilk kefaletini vererek bir anonim şirket olarak faaliyet göstermeye başlıyor. Uzun bir aradan sonra Mart 2016 tarihinde yeniden yapılandırılarak şimdiki halini alıyor. Geçen bu uzun dönemde varlığından haberdar olmadığımız bu sene başında haberimiz olana kadar çalışmalarına devam ediyor.

Kefalet desteği verdiği kurum ve kuruluşlar arasında KOBİ’ler ve KOBİ dışı işletmeler yani esnaf ve sanatkârlar, serbest meslek mensupları, tarımsal işletmeler kredi bulamayan ya da zorda olan işletmeleri kurtarmak için kefalet desteği vermektedir. Kefalet dediğimiz ise kefillik yani bir işletme kredi alıp bu krediyi ödeyemezse bu kurum devreye giriyor ve ödüyor. Peki, bunu nasıl sağlıyor? Kefalet desteğini isteyenlere Genel Müdürlük ve 35 ilde bulunan 40 KGF şubesi veya anlaşma yaptığı;  TOBB, KOSGEB, TESK, TOSYÖV, MEKSA ve 27 bankadan oluşan ortaklarının sağladığı kefalet ile yapıyor. Bu değirmenin suyunun nerden geldiğine girersek; 2009'da Hazine Müsteşarlığı'ndan sağlanan 1 Milyar TL, 2015 de 2 Milyar TL ve 2016 yılında Bakanlar Kurulu Kararıyla 25 Milyar TL ve sonunda 2017'de 250 Milyar TL gibi devasa bir kefalet büyüklüğüne kadar çıkartılmıştır. Kefaletlerin yanı sıra sermayesi Hazine Müsteşarlığı, Bakü Tiflis Ceyhan Petrol Boru Hattı Şti. Türkiye Şubesi (BTC Co.), Avrupa Yatırım Fonu (AYF) gibi kurum ve kuruluşlardan sağladığı hibe ve fonlara dayalı olarak farklı kefalet uygulamalarında bulunmaktadır.

KGF'nin 7 senede verdiği kefalet desteği 2010'da 414 işletmeye 147 Milyon TL ve 2015'te 5.652 bin işletmeye 1,8 Milyar TL'ye kadar kefalet desteği vermiş. Buraya kadar olan artışlar yatay seyretmiş. Bundan sonraki dönem de ekonomik aktivitenin yavaşlamasıyla beraber 2016 3. Çeyrek'te ekonominin küçülmesiyle birlikte iç talebin gerilemesi sonucunda işletmelerin kârlarının düşmesi ve borçlarını çevirememesi sebebiyle ekonominin desteğe ihtiyaç duymasıdır. Buna birde referandumu eklersek üstüne bal kaymak sürmüş oluruz. Verilen kredilerin sonucunda 2017 1. Çeyrek'te ekonomi KGF'nin desteği ile yüzde 5 oranında büyümüştür.

KGF bu büyümeyi sağlarken 2016 yılında yeniden yapılandırmayla birlikte geçmiş dönem verdiklerini katlayarak artırmaya başlıyor. Çünkü 2016'daki çıkışın başlaması, duran bir arabanın aniden vitesi dörde ve beşe yükseltmesi nasıl araca ani vites değiştirmesi halinde takır tıkır seslerin gelmesi başladıysa KGF'nin hızlı bir şekilde kredileri vermesi ekonomide takırtıların tıkırtıların ortaya çıkmasına sebep oldu.

   
Bu takırtılara tıkırtılara bakalım;

1-)Mevduatların yeteri kadar artmaması nedeniyle hem mevduat hem de kredi faizlerinin yükselmesi ve bunun sonucu olarak zaten yüksek olan Kredi-Mevduat Oranını vurması

2-)Krediyi alanların borçlarını karşılamak yerine keyfi harcamalar yaptıkları için gelecekte batan kredilerin karşılanamayacak hale gelmesi

3-)KGF kefaletiyle kredi kullandırma inisiyatifi doğrudan bankalara bırakılmıştır. Buradaki dezavantaj bankalara avantaj haline gelerek bankaların sorunlu gördüğü kredileri KGF kefaletiyle değiştirmesi sebep olmuştur.

Türk Atasözü: Ağır giden yol alır, hızlı giden yolda kalır.