Getiri eğrisi veya verim eğrisi olarak da bilinmektedir. Getiri eğrisi, bono ve tahvil gibi borçlanma senetlerinin faiz ve vade oranlarının grafiksel görünümündeki ilişkiyi gösteren eğriye verilen isimdir. Bu eğri ekonomideki enflasyon, faiz, yatırım... gibi belli başlı temel göstergeler hakkında bize bilgi verir. Merkez Bankaları bu eğriyi değiştirmeye çalışarak kısa ve uzun vadeli faizleri, beklentileri ve geleceğe dönük hedeflemeleri yapmaya çalışırlar. 2009 küresel kriz sonrasında Merkez Bankaları niceliksel gevşemeye (para basma) başvurmuşlar. Getiri eğrisinin durumunu değiştirmeye çalışmışlar ve bunda da başarılı oldular.
Getiri Eğrisinin Çizimi
Getiri eğrisi çizerken dikey eksende faiz oranları yatay eksende vade oranları yer alacak şekilde çizilir. Türkiye’nin 2018 Mayıs ayı Getiri Eğrisini çizelim;
Tablo Biçiminde;
Grafiksel Çizim;
Getiri Eğrisi’nin Eğimleri
1. Normal Eğimli Getiri Eğrisi (Pozitif Eğimli)
Normal eğimli getiri eğrisi adından da anlaşılacağı gibi piyasaların yolunda olduğudur. Bu durumda uzun vadeli borçlanma senetlerinin kısa vadeli borçlanmalardan yüksek olmasıdır. Kısa vadeli faizlerin düşmesi; ekonomide yatırım ve tüketim harcamalarının artması, işsizliğin düşmesi demektir. Yatırım ve tüketim harcamalarının enflasyonu yükseltmesi ve enflasyona dair beklentilerin yükselmesiyle borç verenler uzun vadede tahvillerin riskinin artmasıyla yüksek getiri talep ederler.
2. Yatay Verim Eğrisi (Düz Eğimli)
Yatay getiri eğrisi belirsiz bir ekonomik duruma işaret eder. Kısa vadeli borçlanmaların uzun vadeli senetlerle birbirine eşit veya çok yakın seyretmesidir. Ekonomideki yüksek büyüme sonrası yüksek enflasyona ve yavaşlamaya ilişkin endişelere, Merkez Bankası’nın faiz oranlarını zamanında artırmaması ve bağımsızlığının sorgulanması gibi belirsizlik durumlarını ima eder. Aşırı belirsizlik nedeniyle elinde borçlanma senetleri olanlar enflasyonda bir değişiklik beklememekte ve tüm vadelerde benzer getirileri talep etmektedir.
3.Ters Verim Eğrisi (Negatif Eğimli)
Negatif eğimli getiri eğrisi, piyasaların yolunda olmamasıdır. Bu durumda Uzun vadeli borçlanma senetlerinin kısa vadeli borçlanmalardan düşük olmasıdır. Kısacası süre uzadıkça faizin düşmesidir. Kısa vadeli faizlerin yükselmesi; ekonomide yatırım ve tüketim harcamalarının azalması, işsizliğin artması demektir. Yatırım ve tüketim harcamalarındaki azalış, enflasyona dair beklentilerin bozulmasıyla sonuçlanır. Ekonomi için resesyonun (durgunluk) göstergesidir.
Dünya’dan Örneklerle Getiri Eğrileri
Avrupa Merkez Bankası (ECB) yüzde iki enflasyon hedefine ulaşmak için FED’in gittiği yolu takip ediyor. FED, ECB’ye göre şu ana kadar daha iyi gitmektedir. Çünkü FED faiz artırımlarını yapıyor. ECB ise enflasyonu bulmak için getiri eğrisinin normal eğimli olarak devam etmesini istemektedir. Nitekim Almanya’da enflasyon hedefleri tutmaya başladı. Muhtemelen diğer Avrupa ülkelerinde de enflasyonu yüzde iki seviyelerine kadar bekleyecekler ardından parasal gevşemeyi yavaş yavaş sonlandırıp faiz artırımlarına devam edecekler. Tabii ki getiri eğrisi bu seviyede devam edecek olursa İtalya, İspanya, Yunanistan’ın parasal gevşemenin bitirilmesi ve bu ülkelerdeki toparlanmanın faiz artırımına ne tepki vereceğine bağlı olarak verim eğrisinde herhangi bir terse dönme ihtimalinin yüksek olmasından dolayı ECB’nin elinin FED kadar rahat olmadığıdır.
ABD’nin borçlanma kâğıtları bahsettiğimiz getiri eğrisi durumlarından yatay veya düz eğimli verim eğrisine benzemektedir. FED enflasyon hedeflemesi kapsamında faizleri adım adım artırmaya başladı. FED ise planları çerçevesinde bu sene ve önümüzdeki yıllarda da devam edecek. Bununla beraber faizi artırırken verim eğrisinin yatay halini almasından çekinmektedir. Bu durum medyada zaman zaman ABD ekonomisi için durgunluğa girecek uyarılarının yer almasını sağlamaktadır. FED getiri eğrisindeki uzun vadeli faizlerin yükselmesini ve enflasyonun gelmesini bekliyor. Daha doğrusu ekonomik toparlanmayı piyasaları yıkmadan yapmaya çalışıyor. Ticaret savaşlarının bu işin neresinde olduğunu ileriki dönemlerde göreceğiz.
Türkiye’deki durum yukarıdaki durumların tam tersine, ters verim eğrisine işaret etmektedir. Getiri eğrisine göre enflasyon beklentilerinin düşürülebilmesi için faiz artırımları gerekiyordu ve sonunda geldi. Geçen seneki duruma göre yataylaşma gözüküyor. Buradaki durum MB’sının faizleri artırmamasından ve bağımsızlık sorgulamasından kaynaklanmaktadır. MB’sının faiz artırımları sonrasında verim eğrisi bir ay öncesine göre daha da dikleşmeye başladı. Ancak zamanlama hataları ve bağımsızlıktan uzaklaşma söz konusu olursa, beklenen etkinin tersi bir durum yaratır ve faiz artırmaları enflasyon beklentilerinin kırılması konusunda yeterli olmayabilir.
Ayrıntılı açıklayıcı bir anlatım olmuş teşekkürler.
YanıtlaSilrica ederim ne demek
Silteşekkürler kardeş
YanıtlaSil